Amerikan kahvaltılarının vazgeçilmez hamur işi tariflerinden olan pankek, tüm dünya tarafından tanınmış ve tatlısıyla tuzlusuyla çok sevilen bir yiyecektir. Doyurucu olması ve pratik hazırlanması bir yana, pek çok yan gıda ile enfes bir lezzet şöleni sunar. Bizim için bu kadar alışıldık bir kahvaltılık tarifin yolculuğu ilkel çağlarda başlıyor. Elbette günümüzdeki şekliyle tüketilmediği gibi hazırlanış şekli de farklı olan pankekin bulunuşu, buğdayın evcilleştirilmesinden sonra gerçekleşiyor.
Neolitik çağda buğday ekip biçmeyi öğrenen insanlar zamanla buğdayı öğüterek un yapmayı da başardı. Elde edilen un ile keçi sütü ve yumurta karıştırılarak elde edilen nefis hamur, mis gibi kokan bir yemek tarifine dönüştü. Günümüzde tüm dünyanın temel besin maddelerinden biri olan bu lavaş benzeri hamur işi tarif, herhangi bir pişirme kabı olmadığı için ateşin üzerine oturtulmuş düz yüzeyli bir kayaya incecik tabakalar halinde dökülerek pişiriliyordu. Hala aynı malzemeler kullanılarak hazırlanan pankek, çok eski zamanlara dayanan tarihi sebebiyle ritüellerde bile karşımıza çıkar. Bahsettiğimiz tarih MÖ. 3400 ile 3100 yıllarına dayanıyor. Alp Dağları’nda bulunmuş olan Buz Adam Ötzi’nin mumyasının midesinde bulunan kalıntılar, pankek benzeri bir ekmek tükettiğine dair ipuçları veriyor.
Antik Yunan ve Roma dönemlerinde de bu tarz hamur işi tarifler çok sık tüketilirdi. Antik Yunan halkının “kreiton” adını verdikleri yiyeceğe baktığımızda bal ile ıslatılmış ekmek olduğu görülür. Roma’da ise modern pankek tariflerine daha fazla benzeyen bir hamur işi tüketilirdi. Antik zamanların gözde yemek tariflerinden biri olan pankek şiirlere ve Shakespeare’in oyunlarına da konuk oldu. Rönesans dönemine gelindiğinde farklı aroma ve malzemelerle zenginleştirilmesi sayesinde çeşitlenerek her damak tadına uygun hale geldi. Bu dönemde taze elma, gül suyu, şeri ve farklı baharatlar ile tatlandırarak tüketmek oldukça yaygındı.
Bu kadar popüler olan bir yiyecek için özel bir gün olmazsa olmazdı. Shrove Tuesday, yani Şişman Salı olarak da anılan Pankek Günü, kökeni Roman Katolik Kilisesi’ne dayanan bir ritüeldir. Hristiyanlıktaki oruç olan “Lent” sürecinde süt, yumurta, tereyağı gibi hayvansal gıdalar tüketmek yasak olduğu için, kalan malzemeler pankek yapmak için kullanılırdı ve dolayısıyla bol bol tüketilirdi. Yılın bu zamanı Anglo Saksonların günah çıkarma ve arınma dönemine denk geldiği için kiliselerde çalan çanlara “pancake bell” deniyordu.
Yüzyıllardır doyurucu ve lezzetli bir gıda olarak tercih edilen ve günümüzde de bayılarak yediğimiz pankeklerinizi neli yemeyi seviyorsunuz? Akçaağaç şurubu, pudra şekeri, çikolata sosu veya taze meyvelerle harika bir tatlı ve kahvaltılık tarif olan pankek hakkında yorumlarınızı bekliyoruz. Pratik yemek tarifleri ve yemek hikayeleri için Binefis’i takipte kalın! 😊
Comments